loading
jinekomasti sonrası ortaya çıkan komplikasyonlar

Jinekomasti Ameliyatı Sonrası Ortaya Çıkabilecek Olası Komplikasyonlar Nelerdir? Bu Riskleri En Aza İndirmek İçin Cerrahi Öncesi, Sırası ve Sonrası Hangi Önlemler Alınmalıdır?

Jinekomasti cerrahisi (genellikle subkutan mastektomi ve/veya liposuction), erkeklerde meme bölgesindeki fazla dokuyu alarak daha estetik ve erkeksi bir göğüs konturu oluşturmayı amaçlayan, genellikle güvenli ve etkili bir prosedürdür. Çoğu hasta ameliyattan sonra sorunsuz bir iyileşme süreci geçirir ve sonuçlardan memnun kalır. Ancak, her cerrahi müdahalede olduğu gibi, jinekomasti ameliyatlarının da potansiyel riskleri ve komplikasyonları bulunmaktadır. Bu risklerin bilinmesi, hem hastanın ameliyat öncesi bilgilendirilmesi ve gerçekçi beklentilere sahip olması hem de cerrahın bu riskleri en aza indirmek için gerekli önlemleri alması açısından önemlidir.

Jinekomasti Ameliyatı Sonrası Olası Komplikasyonlar Nelerdir?

Komplikasyonlar genel cerrahi riskler ve jinekomastiye özgü riskler olarak ikiye ayrılabilir:

A. Genel Cerrahi Riskler (Her Türlü Ameliyatta Görülebilir)

1. Anesteziye Bağlı Riskler

Jinekomasti ameliyatı genellikle genel anestezi veya sedasyon destekli lokal anestezi altında yapılır. Anesteziye bağlı riskler arasında alerjik reaksiyonlar, solunum problemleri, bulantı-kusma, kalp ritim bozuklukları ve nadiren daha ciddi komplikasyonlar (malign hipertermi gibi) bulunur. Ancak, modern anestezi teknikleri ve ameliyat öncesi yapılan detaylı değerlendirmeler sayesinde bu riskler oldukça düşüktür.

2. Kanama (Hemoraji)

• Ameliyat sırasında veya ameliyat sonrasında (genellikle ilk 24-48 saat içinde) cerrahi alanda beklenenden fazla kanama olabilir. Bu durum, bazen ek müdahale (örneğin, kanamanın durdurulması için tekrar ameliyat) gerektirebilir.

3. Hematom (Kan Birikmesi)

• Ameliyat bölgesinde cilt altında kan birikmesi durumudur. Küçük hematomlar genellikle kendiliğinden emilirken, büyük ve ağrılı hematomlar drenaj (iğne ile boşaltma veya cerrahi olarak boşaltma) gerektirebilir. Hematom, yara iyileşmesini geciktirebilir, enfeksiyon riskini artırabilir ve nihai estetik sonucu olumsuz etkileyebilir.

4. Seroma (Sıvı Birikmesi)

• Ameliyat bölgesinde cilt altında berrak veya sarımsı bir vücut sıvısının (serum) birikmesidir. Genellikle liposuction yapılan alanlarda veya glandüler dokunun çıkarıldığı boşlukta görülebilir. Küçük seromalar kendiliğinden emilebilir, ancak büyük veya semptomatik (ağrı, şişlik yapan) seromalar iğne ile aspirasyon (boşaltma) gerektirebilir. Tekrarlayan seromalar nadiren daha kalıcı bir drenaj veya sklerozan madde enjeksiyonu gerektirebilir.

5. Enfeksiyon

• Cerrahi kesi yerlerinde veya ameliyat bölgesinde bakteriyel enfeksiyon gelişebilir. Belirtileri arasında kızarıklık, ısı artışı, şişlik, ağrı, yara yerinden iltihaplı akıntı ve ateş bulunur. Çoğu yüzeyel enfeksiyon antibiyotiklerle tedavi edilebilirken, daha derin veya ciddi enfeksiyonlar hastaneye yatış, intravenöz antibiyotik tedavisi veya cerrahi drenaj gerektirebilir.

6. Yara İyileşmesinde Sorunlar

• Yara Açılması (Dehisans): Dikişlerin erken açılması veya yara kenarlarının ayrılması.

• Gecikmiş Yara İyileşmesi: Özellikle sigara içenlerde, diyabet hastalarında veya beslenme bozukluğu olanlarda görülebilir.

• Kötü Skar (Yara İzi) Oluşumu: Bazı bireylerde genetik yatkınlığa bağlı olarak hipertrofik skar (kabarık, kırmızı iz) veya keloid (aşırı kabarık, yara sınırlarını aşan iz) gelişebilir. İzler ayrıca renk değiştirebilir (hipo veya hiperpigmentasyon).

7. Derin Ven Trombozu (DVT) ve Pulmoner Emboli (PE)

Çok nadir görülen ancak potansiyel olarak yaşamı tehdit eden komplikasyonlardır. Özellikle uzun süren ameliyatlarda, hareketsizliğe bağlı olarak bacak derin venlerinde kan pıhtısı (DVT) oluşabilir ve bu pıhtının koparak akciğerlere gitmesi (PE) hayati tehlike yaratabilir. Risk faktörleri arasında obezite, ileri yaş, sigara kullanımı, pıhtılaşma bozuklukları ve uzun süreli hareketsizlik bulunur.

B. Jinekomastiye Özgü veya Bu Ameliyatta Daha Sık Görülebilen Riskler:

1. Meme Başı (Nipple) ve Areola Duyusunda Değişiklikler:

Ameliyat sırasında meme başına ve areolaya giden ince duyu sinirleri geçici olarak travmatize olabilir veya nadiren kesilebilir. Bu durum, meme başı ve areolada uyuşukluk, his kaybı, karıncalanma veya tam tersi aşırı hassasiyet (hiperestezi) gibi duyusal değişikliklere yol açabilir. Çoğu durumda bu değişiklikler geçicidir ve birkaç hafta ila birkaç ay (bazen 1-2 yıla kadar) içinde kademeli olarak düzelir. Ancak, nadiren de olsa kalıcı duyu kaybı veya değişikliği görülebilir.

2. Asimetri

• İki meme arasında boyut, şekil, kontur veya meme başı pozisyonu açısından asimetri (farklılık) oluşabilir veya ameliyat öncesinde var olan hafif bir asimetri devam edebilir. Cerrah, mümkün olan en simetrik sonucu elde etmeye çalışsa da, doku iyileşmesindeki bireysel farklılıklar veya ameliyat sırasındaki teknik zorluklar nedeniyle tam simetri her zaman sağlanamayabilir. Belirgin asimetriler, bazen ikincil bir revizyon cerrahisi gerektirebilir.

3. Kontur Düzensizlikleri

Özellikle liposuction yapılan alanlarda cilt yüzeyinde dalgalanmalar, çöküntüler (“krater deformitesi” – genellikle glandüler dokunun aşırı veya düzensiz çıkarılmasına bağlı), girinti-çıkıntılar veya sertlikler (fibrozis) oluşabilir. Bu durumlar, cerrahın tekniğine, hastanın cilt kalitesine ve iyileşme sürecine bağlıdır.

4. Yetersiz veya Aşırı Doku Çıkarılması

• Yetersiz Çıkarılma: Eğer yeterli miktarda glandüler doku veya yağ dokusu çıkarılmazsa, jinekomasti görünümü tam olarak düzelmeyebilir veya hasta sonuçtan tatmin olmayabilir. Bu durum, nüks (tekrarlama) algısına yol açabilir.

• Aşırı Çıkarılma: Özellikle glandüler dokunun meme başı altından aşırı miktarda çıkarılması, meme başı altında bir çöküntü (çukurlaşma) veya “tabaklaşma” görünümüne (saucer deformity) neden olabilir. Bu, estetik olarak istenmeyen bir durumdur.

5. Meme Başı veya Areola Nekrozu (Doku Ölümü)

Çok nadir görülen ancak ciddi bir komplikasyondur. Meme başı ve areola kompleksinin kan dolaşımının ameliyat sırasında bozulması sonucu bu bölgedeki dokuların ölmesidir. Sigara kullanımı, daha önce geçirilmiş meme cerrahisi, aşırı doku çıkarılması veya bazı cerrahi teknikler (özellikle serbest meme başı grefti gerektiren durumlar) riski artırabilir. Nekroz gelişirse, ek cerrahi müdahaleler ve rekonstrüksiyon gerekebilir.

6. Pigmentasyon Değişiklikleri

Areola veya cerrahi kesi izleri etrafındaki ciltte renk değişiklikleri (koyulaşma – hiperpigmentasyon; veya açılma – hipopigmentasyon) görülebilir. Bu genellikle geçicidir, ancak bazen kalıcı olabilir.

7. Cilt Fazlalığı veya Sarkması

Özellikle şiddetli jinekomastisi olan veya cilt elastikiyeti zayıf olan hastalarda, sadece doku çıkarılması yeterli olmayabilir ve ameliyat sonrası ciltte bir miktar gevşeklik veya sarkma kalabilir. Bu durum, bazen ek bir cilt sıkılaştırma (mastopeksi) prosedürü gerektirebilir.

Riskleri En Aza İndirmek İçin Alınabilecek Önlemler ve Yapılabilecekler

Jinekomasti Ameliyatı Öncesi Dönemde Alınabilecek Önlemler Nelerdir?

• Doğru Cerrah Seçimi: Jinekomasti cerrahisi konusunda deneyimli, kurul onaylı (board-certified) bir plastik cerrah seçmek, en önemli adımlardan biridir. Cerrahın önceki vakalarına ait fotoğrafları görmek ve referanslarını kontrol etmek faydalı olabilir.

• Detaylı Değerlendirme ve Planlama: Cerrah, hastanın tıbbi geçmişini, ilaçlarını, alışkanlıklarını ve beklentilerini detaylı bir şekilde değerlendirmeli, jinekomastinin tipini ve şiddetini doğru bir şekilde saptamalı ve kişiye özel bir cerrahi plan oluşturmalıdır.

• Sağlık Durumunun Optimize Edilmesi: Eğer varsa, kronik hastalıklar (diyabet, hipertansiyon vb.) kontrol altına alınmalıdır. Sigara kullanımı, ameliyattan en az 4-6 hafta önce bırakılmalı ve ameliyat sonrası da bir süre içilmemelidir (yara iyileşmesini ciddi şekilde bozar).

• İlaçların Gözden Geçirilmesi: Kan sulandırıcı ilaçlar (aspirin, warfarin, bazı NSAID’ler), bitkisel takviyeler (ginkgo biloba, ginseng, sarımsak gibi kanama riskini artırabilenler) ve E vitamini gibi maddeler, cerrahın önerisiyle ameliyattan belirli bir süre önce kesilmelidir.

• Kilo Kontrolü: Eğer hasta aşırı kilolu veya obez ise, ameliyat öncesi bir miktar kilo vermesi ve kilosunu stabilize etmesi önerilebilir.

• Gerçekçi Beklentiler: Cerrah, hastaya ameliyatın olası sonuçları, iyileşme süreci, potansiyel riskler ve kalacak izler hakkında dürüst ve net bilgi vermelidir.

Jinekomasti Ameliyatı Sırasında Cerrah Tarafından Alınan Önlemler Nelerdir?

• Uygun Cerrahi Tekniğin Seçimi ve Uygulanması: Jinekomastinin tipine ve şiddetine en uygun cerrahi tekniğin veya teknik kombinasyonunun seçilmesi.

• Atravmatik (Dokulara Nazik) Cerrahi: Dokulara mümkün olduğunca az zarar vererek, hassas bir şekilde çalışılması.

• Titiz Kanama Kontrolü (Hemostaz): Ameliyat sırasında kanamanın dikkatli bir şekilde kontrol edilmesi.

• Aseptik (Steril) Koşullara Uygunluk: Enfeksiyon riskini en aza indirmek için steril cerrahi tekniklere tam uyum.

• Gerektiğinde Dren Kullanımı: Hematom ve seroma riskini azaltmak için.

Jinekomasti Ameliyat Sonrası Dönemde Hastanın Sorumlulukları Nelerdir ve Cerrah Nasıl bir Takip Yapar?

• Doktor Talimatlarına Tam Uyum: Kompresyon giysisinin (jinekomasti yeleği) düzenli ve doğru kullanımı, yara bakımı, ilaçların (ağrı kesiciler, antibiyotikler – gerekirse) düzenli kullanımı, aktivite kısıtlamalarına uyulması.

• Düzenli Kontrollerin Aksatılmaması: Cerrahın belirlediği takip randevularına düzenli olarak gidilmesi, iyileşme sürecinin izlenmesi ve olası sorunların erken tespiti için önemlidir.

• Sağlıklı Yaşam Tarzının Sürdürülmesi: Dengeli beslenme, yeterli sıvı alımı, sigara ve alkolden uzak durma, kilo kontrolü.

• Erken Hareket (Doktor Onayıyla): Ameliyat sonrası erken dönemde (genellikle ilk gün) hafif yürüyüşler gibi kontrollü hareketlilik, DVT riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

• Şüpheli Durumlarda Derhal Doktora Başvurma: Ateş, aşırı şişlik, kanama, şiddetli ağrı gibi beklenmedik durumlarda vakit kaybetmeden cerraha ulaşmak.

Ne Öğrendik

Jinekomasti ameliyatı sonrası en sık görülen komplikasyonlar arasında hematom, seroma, duyu değişiklikleri ve kontur düzensizlikleri bulunmakla birlikte, bu riskler deneyimli bir cerrah seçimi, uygun cerrahi teknik, ameliyat öncesi hastanın sağlık durumunun optimize edilmesi ve ameliyat sonrası doktor talimatlarına titizlikle uyulması gibi önlemlerle önemli ölçüde azaltılabilir.

Kaynaklar

1. Innocenti A, Melita D, Dreassi E. Incidence of Complications for Different Approaches in Gynecomastia Correction: A Systematic Review of the Literature. Aesthetic Plast Surg. 2022 Jun;46(3):1025-1041. Epub 2022 Feb 9. PMID: 35138423; PMCID: PMC9411245.

2. Hammond DC. Surgical correction of gynecomastia. Plast Reconstr Surg. 2009 Jul;124(1 Suppl):61e-68e. PMID: 19568140

3. Vandeven HA, Pensler JM. Gynecomastia. 2023 Aug 8. In: StatPearls [Internet]. Treasure Island (FL): StatPearls Publishing; 2025 Jan–. PMID: 28613563.

4. Rasko YM, Rosen C, Ngaage LM, AlFadil S, Elegbede A, Ihenatu C, Nam AJ, Slezak S. Surgical Management of Gynecomastia: A Review of the Current Insurance Coverage Criteria. Plast Reconstr Surg. 2019 May;143(5):1361-1368. PMID: 31033818.

5. American Society of Plastic Surgeons (ASPS). (n.d.). Gynecomastia Surgery Risks and Safety.

6. Holzmer SW, Lewis PG, Landau MJ, Hill ME. Surgical Management of Gynecomastia: A Comprehensive Review of the Literature. Plast Reconstr Surg Glob Open. 2020 Oct 29;8(10):e3161. PMID: 33173677; PMCID: PMC7647635.