loading
jinekomasti-ameliyatindan-sonra-meme-ucu-ve-cevresinde-hissizlik-sik-gorulur-mu

Jinekomasti Ameliyatından Sonra Meme Ucu ve Çevresinde Hissizlik Sık Görülür mü, Bu Durum Neden Olur ve Kalıcı Olma Riski Var mıdır?

Evet, jinekomasti ameliyatı sonrasında meme ucu (nipple) ve onu çevreleyen pigmentli alan olan areolada geçici veya çok nadiren de olsa kalıcı hissizlik (anestezi), his azalması (hipoestezi) ya da anormal hisler (parestezi – karıncalanma, iğnelenme, yanma gibi) yaşanması, ameliyatın bilinen ve hastaların ameliyat öncesinde mutlaka bilgilendirilmesi gereken potansiyel risklerinden biridir.

Meme başı duyusundaki bu değişiklikler, çoğu zaman ameliyat sırasında meme dokusuna ve bu bölgenin duyusunu sağlayan ince sinir dallarına yapılan müdahalenin kaçınılmaz bir sonucu olarak ortaya çıkar. Çoğu hastada bu durum tamamen geçici olup, zamanla ve sinirlerin iyileşmesiyle birlikte normale dönme eğilimindedir; ancak iyileşme süreci ve hislerin geri dönüş derecesi kişiden kişiye ve uygulanan cerrahi tekniğe göre önemli ölçüde değişiklik gösterebilir.

Meme Ucu ve Areolada Hissizlik veya His Kaybının Olası Nedenleri

Meme ucu ve areola bölgesinin duyusunu sağlayan sinirler, genellikle göğüs duvarından (interkostal [kaburgalar arası] sinirlerin lateral ve anterior kutanöz dallarından) köken alan, çok sayıda ince ve hassas duyu siniri dallarıdır. Bu sinirler, meme dokusu içinden geçerek ve dallanarak meme başı ile areolaya ulaşır ve bu bölgenin dokunma, ısı, ağrı ve erojenik (cinsel uyarılma ile ilgili) hassasiyetini sağlar.

Jinekomasti ameliyatı sırasında, fazla glandüler (salgı bezi) meme dokusunun ve/veya aşırı yağ dokusunun cerrahi olarak çıkarılması esnasında, bu ince duyu sinirleri çeşitli şekillerde ve farklı derecelerde etkilenebilir:

1. Sinirlerin Ameliyat Sırasında Doğrudan veya Dolaylı Olarak Etkilenmesi

• Sinirlerin Gerilmesi (Stretch Injury / Nöropraksi): Ameliyat sırasında cerrahın meme dokusunu ve cildi manipüle etmesi, dokuları çekmesi, kaldırması veya cerrahi aletlerle çalışması, bu bölgedeki ince sinirlerin gerilmesine ve geçici olarak fonksiyonlarının bozulmasına (nöropraksi olarak adlandırılan en hafif sinir hasarı tipi) neden olabilir. Bu tür bir hasarda sinirin yapısal bütünlüğü genellikle korunur ve hisler zamanla tamamen geri döner.

• Sinirlerin Baskı Altında Kalması (Compression Injury): Ameliyat sonrası erken dönemde cerrahi alanda gelişen ödem (şişlik), hematom (kan birikmesi) veya seroma (ameliyat bölgesinde sıvı birikmesi) gibi durumlar, çevredeki sinirler üzerinde mekanik bir baskı oluşturarak geçici duyu kaybına veya anormal hislere yol açabilir. Ayrıca, ameliyat sonrası kullanılan kompresyon giysisinin (jinekomasti yeleği veya korse) aşırı sıkı olması veya yanlış uygulanması da sinir basısına katkıda bulunabilir. Bu baskı ortadan kalktığında veya azaldığında, sinir fonksiyonları genellikle düzelir.

• Sinirlerin Kısmen veya Tamamen Kesilmesi (Axonotmesis veya Daha Nadiren Neurotmesis): Özellikle glandüler meme dokusunun cerrahi olarak kesilip çıkarıldığı (eksizyonel teknikler veya subkütan mastektomi) veya meme başı-areola kompleksinin (NAC) yeniden konumlandırıldığı daha kapsamlı ve invaziv ameliyatlarda (örneğin, şiddetli jinekomastide cilt çıkarılması ve çeşitli mastopeksi tekniklerinin uygulandığı durumlar), bazı ince duyu sinirlerinin istemeden de olsa kısmen veya tamamen kesilmesi ya da ciddi şekilde hasar görmesi mümkündür.

Axonotmesis durumunda sinirin aksonları hasar görür ancak sinir kılıfı (endoneurium, perineurium) sağlam kalır ve sinir rejenerasyonu (yenilenmesi) mümkün olabilir, ancak bu daha uzun sürer. Neurotmesis ise sinirin hem aksonlarının hem de kılıfının tamamen kesilmesi anlamına gelir ve bu durumda spontan iyileşme genellikle mümkün olmaz veya çok sınırlı kalır. Bu tür daha ciddi sinir hasarları, daha uzun süreli veya potansiyel olarak kalıcı his kaybına yol açabilir.

• Koter (Elektrokoter) Kullanımına Bağlı Termal (Isı) Hasar: Ameliyat sırasında kanamayı kontrol etmek ve küçük damarları yakarak kapatmak amacıyla sıkça kullanılan koter (elektrokoter) cihazının ürettiği ısı, eğer sinirlere çok yakın bölgelerde kullanılırsa veya doğrudan temas ederse, bu sinirlerde termal (ısıya bağlı) hasara ve fonksiyon kaybına neden olabilir.

2. Ameliyatın Kapsamı ve Uygulanan Cerrahi Tekniğin Meme Başı Duyusu Üzerindeki Etkisi

• Sadece Liposuction Yapılan Durumlar: Eğer jinekomasti daha çok meme bölgesindeki aşırı yağ dokusundan kaynaklanıyorsa (psödojinekomasti veya lipomasti) ve tedavi sadece liposuction (yağ emme) tekniği ile yapılıyorsa, meme başı ve areola duyusunu sağlayan ana sinirlerin hasar görme riski genellikle daha düşüktür. Çünkü liposuction kanülleri genellikle daha yüzeyel yağ tabakalarında çalışır ve doğrudan glandüler dokuya veya derin sinir yapılarına agresif bir müdahale yapılmaz. Ancak, liposuction sırasında da cilt altındaki çok ince kutanöz (cilt) sinir dalları bir miktar etkilenebilir ve geçici duyu değişiklikleri (uyuşukluk, hassasiyet azalması) yine de görülebilir.

• Glandüler Doku Eksizyonu (Meme Bezesinin Çıkarılması) Yapılan Durumlar: Meme bezesinin (glandüler doku) cerrahi olarak kesilip çıkarıldığı (subkütan mastektomi) durumlarda, özellikle meme ucunun hemen altından (periareolar kesi ile) girilerek glandüler dokuya ulaşılırken ve bu doku alttaki pektoral (göğüs) kasından ve çevresindeki yağ dokusundan ayrılırken, meme başı ve areolaya giden duyu sinirlerinin etkilenme olasılığı, sadece liposuction yapılan durumlara göre daha yüksektir.

• Cilt Çıkarılması Gereken İleri Evre Jinekomasti Vakaları (Mastopeksi Teknikleri): Jinekomastinin çok ileri derecede olduğu, memelerde belirgin bir sarkma (ptozis) olduğu ve bu nedenle fazla derinin de cerrahi olarak çıkarılması gerektiği (çeşitli mastopeksi teknikleri – örneğin, periareolar “donut” eksizyonu, vertikal skar tekniği, ters T skar tekniği) durumlarda, meme başı ve areola kompleksinin (NAC) kesilip yeniden konumlandırılması (yukarı taşınması) gerekebilir. Bu tür daha kapsamlı ve invaziv cerrahi tekniklerde, NAC’nin duyusunu sağlayan sinirlerin etkilenme ve potansiyel olarak hasar görme riski önemli ölçüde daha da artar. Özellikle serbest meme başı grefti (free nipple graft – FNG) tekniğinin kullanıldığı çok şiddetli ve sarkık jinekomasti vakalarında (NAC’nin tamamen kesilip çıkarılarak yeni yerine bir deri yaması [grefti] olarak dikildiği durumlar), meme başı ve areola duyusunun tamamen ve kalıcı olarak kaybolması neredeyse kaçınılmazdır, çünkü sinir bağlantıları tamamen kesilmiş olur.

Meme Ucu ve Areoladaki Hissizliğin Süresi, İyileşme Süreci ve Kalıcı Olma Riski

• Geçici Hissizlik veya His Azalması (En Sık Görülen ve Beklenen Durum): Jinekomasti ameliyatı olan hastaların büyük çoğunluğunda, ameliyat sonrası erken dönemde yaşanan hissizlik, his azalması veya anormal hisler (karıncalanma, iğnelenme, yanma, kaşıntı, bazen de tam tersi, dokunmaya karşı aşırı bir hassasiyet [hiperestezi]) tamamen geçicidir. Sinirlerin kendini onarması (rejenerasyonu) ve normal fonksiyonlarının geri dönmesi zaman alan, yavaş ve kademeli bir süreçtir.

İyileşme Zaman Çizelgesi:

• İlk Birkaç Hafta ve Aylar: Ameliyat sonrası erken dönemde (ilk birkaç hafta ve ilk 1-2 ay), meme başı ve areola bölgesinde belirgin bir uyuşukluk, hissizlik veya anormal hisler olması oldukça yaygındır ve beklenen bir durumdur.

• 3 ila 6 Ay Arası: Birçok hastada, hisler bu dönemde önemli ölçüde ve fark edilir bir şekilde geri dönmeye başlar. Uyuşukluk azalır, normal dokunma hissi, ısı hissi ve ağrı hissi yavaş yavaş ve kademeli olarak yerine gelir.

• 6 ila 12 Ay (veya Bazı Durumlarda Daha Uzun, Örneğin 18-24 Ay): Bazı durumlarda, hislerin tam olarak normale dönmesi ve meme başının ameliyat öncesi duyarlılığına (özellikle erojenik hassasiyetine) kavuşması 1 yılı, hatta bazen 18-24 ayı bulabilir. Sinir iyileşmesi (rejenerasyonu) yavaş bir süreçtir (genellikle günde yaklaşık 1 mm hızında) ve bu süreç kişiden kişiye, sinir hasarının derecesine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna göre büyük farklılıklar gösterebilir.

• Kalıcı Hissizlik veya His Azalması (Nadir Görülen Ancak Olası Bir Durum): Çok nadiren de olsa, bazı hastalarda (genellikle %5-10’dan daha az bir oranda), meme ucu ve areola bölgesindeki his tam olarak geri dönmeyebilir veya kalıcı bir his azalması (hipoestezi) ya da tam his kaybı (anestezi) yaşanabilir. Bu durum, özellikle daha kapsamlı ve invaziv cerrahi tekniklerin (örneğin, geniş cilt çıkarılması gerektiren mastopeksi işlemleri, NAC’nin serbest greft olarak taşınması) uygulandığı durumlarda, ameliyat sırasında duyu sinirlerinin önemli ölçüde ve geri dönüşümsüz olarak hasar görmesi veya tamamen kesilmesi sonucu ya da bireysel iyileşme faktörlerine (örneğin, ileri yaş, sigara kullanımı, diyabet gibi yandaş hastalıklar, daha önce geçirilmiş meme cerrahisi) bağlı olarak görülebilir.

Hangi Tür Hisler Etkilenebilir ve Bu Durumun Önemi

• Dokunma Hissi (Taktil Duyu): Genellikle en sık etkilenen ve hastalar tarafından ilk fark edilen histir. Hafif dokunuşları, giysilerin sürtünmesini veya basıncı hissetmede zorluk yaşanabilir.

• Isı Hissi (Termal Duyu): Sıcak ve soğuğu ayırt etmede veya hissetmede zorluk veya gecikme yaşanabilir. Bu, örneğin sıcak duşta veya güneşte yanma riskini artırabilir.

• Ağrı Hissi (Nosiseptif Duyu): Ağrı eşiği değişebilir; bazen ağrıya karşı bir miktar duyarsızlık gelişebilirken, bazen de tam tersi, normalde ağrı yapmayacak hafif uyaranlara karşı ağrılı bir yanıt (allodini) veya normalden daha şiddetli bir ağrı hissi (hiperaljezi) gibi anormal ağrı duyumları görülebilir.

• Erojenik Duyarlılık (Cinsel Uyarılma ile İlgili Hisler): Meme ucunun ve areolanın cinsel uyarıya karşı olan duyarlılığı (erotik hassasiyeti) önemli ölçüde azalabilir veya bazı durumlarda tamamen kaybolabilir. Bu, bazı hastalar için cinsel yaşam kalitelerini etkileyebilecek önemli bir endişe kaynağı olabilir ve ameliyat öncesinde mutlaka konuşulmalıdır.

Önemli Noktalar ve Hastaların Bilmesi Gerekenler

1. Ameliyat Öncesi Cerrahla Detaylı ve Açık İletişim Çok Önemlidir: Ameliyat kararı verilmeden önce, jinekomasti ameliyatının potansiyel risklerinden biri olan meme ucu ve areola duyusundaki olası geçici veya kalıcı değişiklikler konusu, ameliyatı yapacak olan cerrahınızla mutlaka detaylı, açık ve dürüst bir şekilde konuşulmalıdır. Cerrahınız, sizin özel durumunuza (jinekomastinizin derecesi, tipi), planlanan cerrahi tekniğe ve kendi deneyimlerine göre, meme ucu hissiyle ilgili olası riskler, beklenen iyileşme süreci ve kalıcı his kaybı olasılığı hakkında size daha net ve kişiselleştirilmiş bilgi verecektir. Cerrahınız, gerektiğine inanıyorsa, sinir iyileşmesini destekleyebileceği düşünülen bazı vitamin takviyeleri (örneğin, B vitaminleri) veya diğer yöntemler hakkında da bilgi verebilir.

2. Deneyimli Bir Plastik Cerrah Seçiminin Rolü: Jinekomasti cerrahisi konusunda deneyimli, meme anatomisine ve sinir yapılarına hakim bir plastik cerrah, ameliyat sırasında sinirleri mümkün olduğunca korumaya yönelik dikkatli ve hassas cerrahi teknikleri (örneğin, atravmatik diseksiyon, koterin dikkatli kullanımı, sinir koruyucu yaklaşımlar) kullanacaktır. Ancak, cerrah ne kadar deneyimli ve dikkatli olursa olsun, bu tür ince sinirlerin etkilenebileceği ve her zaman %100 garanti vermenin mümkün olmadığı bilinmelidir.

3. İyileşme Sürecinde Sabırlı Olmak Gerekir: Meme başı ve areola duyusunun geri dönmesi zaman alabilir, bazen beklenenden daha uzun sürebilir. Bu süreçte sabırlı olmak, doktorun önerilerine uymak ve iyileşmenin doğal seyrine izin vermek önemlidir.

4. Beklentilerin Gerçekçi Olması ve Bilgilendirilmiş Onam: Jinekomasti ameliyatın potansiyel faydaları (daha iyi bir göğüs konturu, artmış özgüven vb.) ile olası risklerini (hissizlik dahil) dikkatlice tartarak ve cerrahınızdan tüm sorularınızın yanıtlarını alarak bilinçli bir karar vermek gerekir. Ameliyat öncesinde imzalanan “bilgilendirilmiş onam formu” (ameliyata ve olası risklerine onay verdiğinizi belirten yasal belge), bu konunun cerrahınızla tam ve anlaşılır bir şekilde konuşulduğunu ve riskleri kabul ettiğinizi teyit eder.

Ne Öğrendik

Jinekomasti ameliyatı sonrası meme ucu ve areolada geçici hissizlik veya his azalması sıkça görülen ve genellikle zamanla (aylar içinde, bazen 1-2 yıla kadar) düzelen bir durumdur; ancak, özellikle daha kapsamlı cerrahi tekniklerde veya bireysel faktörlere bağlı olarak nadiren de olsa kalıcı his kaybı riski bulunduğu için, bu olasılık jinekomasti ameliyatı öncesinde cerrahla detaylı bir şekilde konuşulmalı ve hastanın beklentileri gerçekçi olmalıdır.

Kaynaklar

1. Hammond DC. Surgical correction of gynecomastia. Plast Reconstr Surg. 2009 Jul;124(1 Suppl):61e-68e. PMID: 19568140.

2. Innocenti A, Melita D, Dreassi E. Incidence of Complications for Different Approaches in Gynecomastia Correction: A Systematic Review of the Literature. Aesthetic Plast Surg. 2022 Jun;46(3):1025-1041. Epub 2022 Feb 9. PMID: 35138423; PMCID: PMC9411245.

3. Vandeven HA, Pensler JM. Gynecomastia. 2023 Aug 8. In: StatPearls [Internet]. Treasure Island (FL): StatPearls Publishing; 2025 Jan–. PMID: 28613563.

4. Longo B, Campanale A, Santanelli di Pompeo F. Nipple-areola complex cutaneous sensitivity: a systematic approach to classification and breast volume. J Plast Reconstr Aesthet Surg. 2014 Dec;67(12):1630-6. Epub 2014 Aug 27. PMID: 25231086.