loading
jinekomastinin ortaya çıkışı

Jinekomasti mutlaka altta yatan ciddi bir hastalığı mı gösterir, yoksa çoğu zaman iyi huylu sebeplerle mi ortaya çıkar?

Jinekomasti, toplumda özellikle belirli yaş gruplarında sıkça rastlanan bir durumdur. Jinekomasti varlığı, bireylerde doğal olarak endişeye yol açabilir ve altta yatan ciddi bir sağlık sorununun habercisi olup olmadığı önemli bir merak konusu olabilir. Jinekomastinin nedenleri oldukça çeşitlidir ve bu nedenlerin büyük bir kısmı iyi huylu ve geçici durumlardan kaynaklanırken, nadiren de olsa daha ciddi altta yatan patolojilerin bir belirtisi olabilir.

Jinekomastinin Yaygın ve İyi Huylu (Benign) Nedenleri

Jinekomasti vakalarının önemli bir çoğunluğu, altta yatan ciddi bir sistemik hastalığa veya maligniteye işaret etmeyen, genellikle fizyolojik (doğal) veya iyi huylu durumlardan kaynaklanır:

1. Fizyolojik Jinekomasti

Yaşamın belirli dönemlerinde, vücuttaki hormonal dengede meydana gelen doğal dalgalanmalara bağlı olarak ortaya çıkabilir ve genellikle kendiliğinden düzelir:

Yenidoğan Dönemi (Neonatal Jinekomasti): Anne karnındayken plasenta yoluyla bebeğe geçen maternal (anneye ait) östrojenlerin geçici etkisiyle oluşur. Erkek yenidoğanların büyük bir kısmında görülür ve genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç hafta veya ay içinde kendiliğinden tamamen kaybolur.

Pubertal Dönem (Ergenlik Jinekomastisi): Ergenlikteki hormonal değişimler (özellikle testosteron ve östrojen seviyeleri arasındaki geçici dengesizlik ve östrojen/androjen oranındaki artış) nedeniyle erkek çocuklarının yaklaşık %60-70’inde farklı derecelerde görülebilir. Bu durum, vakaların büyük çoğunluğunda (%75-90) genellikle 6 ay ile 2 yıl içinde kendiliğinden ve tamamen geriler.

Yaşlılık Dönemi (Senil Jinekomasti veya İleri Yaş Jinekomastisi): Yaşla birlikte erkeklerde testosteron seviyelerinde doğal bir azalma olması ve vücut yağ oranında artış (bu da periferik dokularda testosteronun östrojene dönüşümünü sağlayan aromataz enziminin aktivitesini artırır) sonucu jinekomasti gelişebilir. Bu durum da genellikle altta yatan ciddi bir hastalığa işaret etmez, ancak hormonal değişikliklerin bir yansımasıdır.

2. İdiyopatik Jinekomasti

Bazı jinekomasti vakalarında, yapılan kapsamlı tıbbi değerlendirmelere (detaylı anamnez, fizik muayene, laboratuvar testleri, gerekirse görüntüleme) rağmen jinekomastinin belirgin bir nedeni saptanamaz. Bu tür vakalar “idiyopatik” (yani nedeni bilinmeyen) olarak sınıflandırılır. İdiyopatik jinekomasti genellikle iyi huylu bir seyir izler ve diğer tüm olası nedenler dikkatlice dışlandıktan sonra bu tanı konulmalıdır. Bu durum, özellikle ergenlik sonrası kalıcı hale gelen veya ileri yaşlarda ortaya çıkan jinekomastilerde görülebilir.

3. İlaç Kaynaklı Jinekomasti (Farmakolojik Jinekomasti)

Çok sayıda yaygın kullanılan ilaç, yan etki olarak jinekomastiye neden olabilir. Örnekler arasında bazı tansiyon ilaçları (spironolakton, kalsiyum kanal blokerleri), mide koruyucu ilaçlar (simetidin, proton pompa inhibitörleri), antidepresanlar, antipsikotikler, antiandrojenik ilaçlar (prostat kanseri tedavisinde kullanılanlar), anabolik steroidler (kötüye kullanım), bazı antiretroviral ilaçlar (HIV tedavisinde) ve bazı kalp ilaçları (digoksin) sayılabilir. Bu durumda jinekomasti, ilacın hormonal denge üzerindeki etkisinden kaynaklanır ve sorumlu ilacın doktor kontrolünde kesilmesi veya jinekomastiye neden olma olasılığı daha düşük bir alternatifle değiştirilmesiyle durum genellikle düzelir. Dolayısıyla, bu da genellikle altta yatan ciddi bir sistemik hastalığa işaret etmez, ilacın bir yan etkisidir.

Deepinder ve Braunstein (2012) tarafından yapılan kapsamlı bir derlemede, ilaçların jinekomastinin oldukça yaygın bir nedeni olduğu ve bu nedenle hastanın kullandığı tüm ilaçların detaylı bir şekilde sorgulanmasının tanısal süreçte büyük önem taşıdığı vurgulanmıştır (PMID: 22305400).

Jinekomastinin Potansiyel Olarak Ciddi Nedenleri (Daha Nadir Durumlar)

Her ne kadar jinekomasti çoğu zaman iyi huylu nedenlerden kaynaklansa da, bazı durumlarda altta yatan daha ciddi bir sağlık sorununun bir “belirtisi veya habercisi” olabilir. Bu nedenle, her jinekomasti vakasında dikkatli bir klinik değerlendirme ve ayırıcı tanı yapılması önemlidir:

1. Hormonal Bozukluklar ve Endokrin Hastalıkları

Hipogonadizm: Testislerin yetersiz testosteron üretememesi durumu (primer veya sekonder hipogonadizm), östrojen/androjen dengesini bozarak jinekomastiye yol açabilir. Altta yatan neden bir testis hastalığı, hipofiz veya hipotalamus sorunu olabilir.

Hipertiroidizm: Tiroid bezinin aşırı çalışması, Seks Hormonu Bağlayıcı Globulin (SHBG) seviyelerini artırarak ve periferik aromataz aktivitesini etkileyerek hormonal dengeyi bozabilir ve jinekomastiye neden olabilir.

Hormon Salgılayan Tümörler: Nadiren de olsa, testis tümörleri (Leydig hücreli tümörler, Sertoli hücreli tümörler, hCG salgılayan germ hücreli tümörler), adrenal bez tümörleri (feminizan tümörler) veya hipofiz tümörleri (prolaktinoma gibi) anormal miktarda hormon (östrojen, hCG, prolaktin) salgılayarak jinekomastiye yol açabilir. Bu tümörler malign (kötü huylu) veya benign (iyi huylu) olabilir, ancak erken tanıları hayati önem taşır.

2. Sistemik Hastalıklar

Kronik Karaciğer Yetmezliği veya Sirozu: Karaciğer, hormonların (özellikle östrojenlerin) metabolizmasında ve yıkımında önemli bir rol oynar. Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu, östrojenlerin vücuttan atılımını azaltarak kan seviyelerinin yükselmesine ve jinekomastiye neden olabilir.

Kronik Böbrek Yetmezliği: Kronik böbrek hastalığı da hormonal dengesizliklere (düşük testosteron, yüksek prolaktin) ve dolayısıyla jinekomastiye yol açabilir.

3. Genetik Sendromlar

Klinefelter Sendromu (47,XXY Karyotipi): Bu genetik durum, erkeklerde hem jinekomasti gelişme riskini (hastaların %50-75’inde görülür) hem de erkek meme kanseri riskini (genel popülasyona göre yaklaşık 20-50 kat) belirgin şekilde artırır. Erken tanı ve uygun yönetim bu hastalar için çok önemlidir.

4. Erkek Meme Kanseri (EMK)

Jinekomasti ve erkek meme kanseri tamamen farklı durumlardır. Jinekomasti iyi huylu (benign) bir glandüler doku büyümesiyken, meme kanseri malign (kötü huylu) bir tümöral oluşumdur. Ancak, jinekomasti şikayetiyle başvuran bir erkekte, özellikle belirli “kırmızı bayrak” belirtileri (örneğin, tek taraflı, sert, ağrısız, fikse kitle; meme başı çekintisi veya kanlı akıntı; koltuk altında ele gelen kitle) varsa, meme kanseri olasılığı mutlaka dışlanmalıdır. Bu ayrım için mamografi, ultrasonografi ve gerekirse biyopsi gibi ileri tetkikler gerekebilir. Giordano (2016) erkek meme kanserinin tanı ve yönetimi üzerine yaptığı derlemede, bu tür şüpheli bulguların varlığında dikkatli bir değerlendirmenin ve erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulamıştır (PMID: 27187926).

Klinik Değerlendirme ve Ayırıcı Tanının Önemi

Jinekomasti ile başvuran bir hastada, hekimin görevi detaylı bir tıbbi öykü almak, kapsamlı bir fizik muayene yapmak ve bu bulgular ışığında gerekli laboratuvar testleri (hormon seviyeleri, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, tiroid fonksiyon testleri vb.) ile gerekirse görüntüleme yöntemlerini (meme ultrasonografisi, mamografi, testis ultrasonografisi) kullanarak altta yatan nedeni araştırmaktır. Bu sistemli değerlendirme, jinekomastinin fizyolojik mi, idiyopatik mi, ilaç kaynaklı mı yoksa daha ciddi bir altta yatan durumun bir belirtisi mi olduğunu ayırt etmeye yardımcı olur.

Ne Öğrendik

Jinekomasti vakalarının büyük çoğunluğu fizyolojik değişiklikler, idiyopatik nedenler veya ilaç yan etkileri gibi genellikle iyi huylu durumlardan kaynaklanır ve her zaman ciddi bir hastalığın belirtisi değildir; ancak, nadiren de olsa altta yatan hormonal bozuklukların, sistemik hastalıkların, genetik sendromların veya erkek meme kanserinin bir göstergesi olabileceği için, özellikle şüpheli veya atipik bulgular varlığında kapsamlı bir tıbbi değerlendirme esastır.

Kaynaklar

1. Nordt, C. A., & DiVasta, A. D. (2008). Gynecomastia in adolescents. Current Opinion in Pediatrics, 20(4), 375–382. PMID: 18622190.

2. Deepinder, F., & Braunstein, G. D. (2012). Drug-induced gynecomastia: an evidence-based review. Expert Opinion on Drug Safety, 11(5), 779–795. PMID: 22862307

3. Giordano, S. H. (2005). A review of the diagnosis and management of male breast cancer. The Oncologist, 10(7), 471–479. PMID: 16079314

4. Braunstein, G. D. (2007). Clinical practice. Gynecomastia. The New England Journal of Medicine, 357(12), 1229–1237. PMID: 17881754