loading
Rinoplasti Ameliyatlarında Kullanılan Türk Lokumu Nedir ?

79-Rinoplasti Ameliyatlarında Kullanılan Türk Lokumu Nedir ?

Rinoplasti ameliyatlarında burun şekillendirme için birçok farklı teknik kullanılırken, Türk Plastik Cerrahı Dr. Onur Erol tarafından bilim dünyasına tanıtılan ve popüler hale gelen “Türk Lokumu” tekniği, doğal ve kalıcı sonuçlar sunmasıyla dikkat çekmektedir. Bu teknik, özellikle burun ucu veya sırtındaki kontur düzensizliklerini gidermek amacıyla hastanın kendi kıkırdak dokusunun özel bir şekilde kullanılması prensibine dayanır.

“Türk Lokumu” Tekniği Nedir ve Nasıl Uygulanır?

“Türk Lokumu” tekniği, adını Fransız bir plastik cerrahın, ameliyat sonrası sergilenen burunların estetik görünümünü “Türk lokumu gibi olmuş” benzetmesiyle almıştır. Bu benzetme, tekniğin sağladığı pürüzsüz, yumuşak ve doğal konturlara atıfta bulunur.

Tekniğin Temel Tanımı:

Kısaca tanımlamak gerekirse, Türk Lokumu tekniği, hastanın ameliyat sırasında kendi vücudundan alınan kıkırdak parçalarının (genellikle septum, kulak veya kaburga kıkırdağı) küçük parçacıklara ayrılması ve bu parçacıkların özel bir şekilde hazırlanması esasına dayanır. Hazırlanan kıkırdak harcı, burun ucu veya sırtında oluşmuş kontur düzensizliklerinin (deformitelerin) giderilmesi amacıyla kullanılır.

Uygulama ve Bilimsel Gerekçeler:

Kıkırdak Hazırlığı: Kıkırdak parçaları, özel bir işlemden geçirilerek çok küçük (genellikle 0.5-1 mm) parçacıklar haline getirilir. Bu parçacıklar, ezme veya öğütme teknikleriyle elde edilir. Kıkırdak greftlerinin bu şekilde parçalara ayrılması, daha homojen bir dolgu maddesi elde edilmesini sağlar ve ameliyat sonrası düzensizlik riskini azaltır.

Dolgu Malzemesinin Hazırlanması: Hazırlanan kıkırdak parçacıkları, daha sonra genellikle hastanın kendi fasyası (kas zarı) adı verilen doku arasına yerleştirilir. Başlangıçta Surgicel® (oksitlenmiş rejenere selüloz) gibi bazı alloplastik biyomedikal kılıflar da kullanılmıştır, ancak tekniğin güncellenmesiyle fasyanın kullanımı daha popüler hale gelmiştir. Fasyanın kullanımı, doku uyumluluğu ve enfeksiyon riskinin düşük olması açısından biyolojik olarak daha avantajlıdır. Fasya, kıkırdak parçacıklarını bir arada tutan ve zamanla bu kıkırdakların etrafında yeni bağ dokusu oluşumunu teşvik eden bir “taşıyıcı matris” görevi görür.

Yerleştirme: Hazırlanan bu kıkırdak-fasya karışımı, burun sırtındaki çöküklükleri, burun ucundaki asimetrileri veya diğer kontur düzensizliklerini doldurmak için stratejik olarak yerleştirilir. Teknik, buruna yumuşak, doğal ve sürekli bir kontur kazandırmayı hedefler.

Avantajları: Türk Lokumu tekniği, otojen (hastanın kendi dokusundan) materyal kullanılması nedeniyle alerjik reaksiyon veya reddedilme riskini minimize eder. Ayrıca, kıkırdak parçacıklarının fasyayla birleşmesi, zamanla yer değiştirme (kayma) riskini azaltarak daha stabil ve kalıcı sonuçlar sunar. Bu tekniğin, 30 yılı aşkın süredir dünya genelinde on binlerce hastada başarıyla kullanılması, güvenilirliğini kanıtlamıştır.

Onur Erol ve Bütünsel Yaklaşım

Prof. Dr. Onur Erol, sadece “Türk Lokumu” tekniğiyle değil, aynı zamanda burun estetiği ameliyatlarında “yüzün bütünsel uyumu” çerçevesinde çalışmayı önceliklendiren cerrahlardandır. Bu, rinoplastinin sadece burunla sınırlı bir işlem olmadığını, yüzdeki diğer estetik ünitelerle (çene, alın, dudaklar, gözler) olan oransal ve uyumsal ilişkilerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini savunan bir felsefedir.

Bütünsel Çalışma İlkeleri: Dr. Onur Erol’un bu anlamda kavramsal bir temele oturtmaya çalıştığı bütünsel çalışma ilkelerini pratikte ilk uygulayan kişilerden biri olması önemlidir. Bu yaklaşım, modern estetik cerrahide giderek daha fazla kabul görmekte ve yüzdeki her özelliğin birbiriyle etkileşim içinde olduğu ve genel harmoniye katkıda bulunduğu prensibini temel almaktadır. Bu sayede, ameliyat sonrası burun, yüzün geri kalanıyla doğal ve uyumlu bir bütünlük içinde görünür, yapay bir görüntüden uzak durulur.

Ne Öğrendik?

“Türk Lokumu” tekniği, rinoplastide burun kontur düzensizliklerini gidermek için hastanın kendi kıkırdak parçacıklarının (genellikle fasyayla birlikte) kullanıldığı yenilikçi bir dolgu yöntemidir. Bu teknik, otojen materyal kullanımı sayesinde yüksek biyouyumluluk ve kalıcı, doğal sonuçlar sunar. Onur Erol’un rinoplastiye olan bütünsel yaklaşımı, burnun sadece kendi içinde değil, yüzün diğer özellikleriyle de uyumlu olmasının önemini vurgulayarak, estetik cerrahide yeni bir perspektif sunmuştur. Bu yaklaşım, burnun yüz ifadesine doğal bir katkı sağlamasını ve yapaylıktan uzak bir sonuç elde edilmesini hedefler.

Kaynakça

Erol OO. The Turkish delight: a pliable graft for rhinoplasty. Plast Reconstr Surg. 2000 May;105(6):2229-41; discussion 2242-3. PMID: 10839424.

Richardson S, Agni NA, Pasha Z. Modified Turkish delight: morcellized polyethylene dorsal graft for rhinoplasty. Int J Oral Maxillofac Surg. 2011 Sep;40(9):979-82. PMID: 21514116.