loading
Rinoplasti İçin Genel Anestezi Almak Gerekir mi ?

19-Rinoplasti İçin Genel Anestezi Almak Gerekir mi ?

Rinoplasti (burun estetiği) ameliyatları, cerrahi prosedürün niteliği ve hastanın güvenliği ile konforu açısından genellikle genel anestezi altında yapılmayı gerektiren operasyonlardır. Özellikle kemik şekillendirme içeren tüm rinoplasti ameliyatları için genel anestezi, hem hasta hem de cerrahi ekip için bir dizi önemli avantaj sunar.

Genel Anestezinin Temel Gerekçeleri

Genel anestezi altında rinoplasti yapılmasının üç temel nedeni bulunur:

Anestezistin Kontrollü Çalışma Ortamı: Genel anestezi uygulaması, anesteziste rahat, emniyetli ve tam kontrollü bir çalışma ortamı sunar. Bu, hastanın hayati fonksiyonlarının sürekli izlenmesi ve olası komplikasyonlara hızlı müdahale edilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Cerrahın Rahat ve Konforlu Çalışması: Ameliyatı gerçekleştiren cerrah, ancak tam anestezi altında rahat ve konforlu bir şekilde çalışabilir. Bu, cerrahın hassas ve detaylı manevraları yüksek doğrulukla yapabilmesi için esastır.

Hasta Emniyeti ve Güvenliği: Belki de en önemlisi, hastanın kendi emniyet ve güvenliğinin ancak genel anestezi altında kesin olarak sağlanabilmesidir. Genel anestezi, ameliyat sırasında hastanın herhangi bir ağrı, dokunma veya basınç hissetmesini engeller ve istemsiz hareketlerini ortadan kaldırır.

Neden Genel Anestezi Standart Olmalı?

Estetik amaçlı burun ameliyatlarında standart bir teknik, sınırlı bir çalışma süresi veya sonucu garanti edilebilecek rutin bir cerrahi yaklaşım yoktur. Kanamalara açık ve çeşitli komplikasyonlara neden olabilecek bu ameliyatlarda, sonuca etki edebilen öngörülebilen veya öngörülemeyen birçok değişken ve faktör bulunur:

Ani Gelişebilecek Durumlar: Ameliyatın herhangi bir aşamasında hastanın tansiyonu yükselebilir, beklenmeyen bir kanama uzun sürebilir veya kıkırdak/kemik şekillendirme için kulak arkasından veya vücudun başka bir bölgesinden kıkırdak yamaya ihtiyaç duyulabilir, bu da ameliyatın uzamasına neden olabilir. Tüm bu gereklilik durumlarında hastaya ve dokulara hızlı ve etkin müdahale becerisi ancak genel anestezi altında mümkündür.

Kanama Riski: Burun septum cerrahisinde Little’s veya Kisselbach pleksus adı verilen alan, ameliyat sırasında veya sonrasında değişik nedenlerle en sık abondan (çokça, bol) kanama görülen zayıf bölgelerden biridir. Genel anestezi altında gerçekleştirilen ameliyatlarda karşılaşılan bu tür beklenmeyen kanama veya diğer acil/hızlı müdahale gerektiren tedavi ve işlemlerin gecikmeden tamamlanabilmesi tıbben hayati, anestezist ve cerrah için altın standart kabul edilir.

Lokal Anestezi ve Sedasyon Altında Rinoplasti Neden Tercih Edilmez?

Lokal anestezi ile sağlanan duyu kesintisi ortalama 45-60 dakika ile sınırlıdır. Daha uzun etkili, ancak kardiyolojik toksisitesi yüksek olan Marcain gibi anestetikler ise sadece uygun hastalarda kullanılabilir. Lokal anestezi altında hasta, ağrı duyusu silinmesine rağmen dokunma ve basınç duyusunu, yani kendisine yapılan tüm darbeleri hissederken, konuşmalar dahil oda içindeki tüm sesleri duyar.

Sedasyon verilerek lokal anestezi ile ofis veya hastane ortamlarında yapılmaya çalışılan rinoplasti işlemlerinde, hastadan hareketsiz ve sessiz olması şarttır. Tüm bedeni, elleri-kolları, gözleri kapalı, ağzı örtülü, burun boşluğu baskılı tampon ve steril cerrahi ameliyat örtüleriyle kapalı bir hasta, bulabildiği bir boşluktan nefes almaya çalışacak, tüm yaşadığı fiziksel/psikolojik sıkıntı/rahatsızlıklara ses çıkarmadan tahammül edecek ve burun arkasından genzine akan tüm kanları yutarak sadece yutkunmasına izin verilecektir.

Bu kadar zorlamaya ve kasmaya gerek yoktur. Geçmişte bu ortamda saatlerce ameliyat edilmeye çalışılan, yoğun endişeyle panik atak geçiren, ameliyatını yarıda bıraktıran ve sonrasında posttravmatik stres bozukluğu yaşayan hasta sayısı yadsınamayacak kadar fazladır.

Hasta Güvenliği ve Cerrahın Kontrolü

Hasta güvenliği ve konforu, cerrahın rahat çalışması için asgari ilk, tek ve son değiştirilemez, değiştirilmesi teklif bile edilemez bir koşuldur. Bu nedenle cerrah, uygulayacağı cerrahi tekniği kendi belirlerken, anestezi konusunda çözüm ortağı anesteziste danışmak zorundadır.

Sedasyonlu veya sadece lokal anestezi altında gerçekleştirilecek olan rinoplasti ameliyatlarında hasta istemsiz hareketlerle steriliteyi bozabilir, “vurma!”, “yeter artık!” diyerek cerrahın elini istemsizce tutmak isteyebilir veya örtülü bir yüksek kaygı potansiyeline sahipse dayanamayarak bunalıp problem çıkarabilir. Bu nedenlerle, tip-plasti (burun ucu estetiği), iple askı veya dolgu uygulamaları dışında kalan tüm rinoplastilerde genel anestezinin sağladığı konforlu ve güvenli cerrahi çalışma ortamı aranır ve beklenir. Sedasyon anestezisinde veya diğer aralıklı kısa etkili anestezi uygulamalarında da sorun ve riskler benzerdir.

Anestezistler, sınırlı bir zamanda tamamlanması beklenen ve küçük cerrahi işlem gerektiren durumlar dışında, ortalama 1 saati geçen (60-90 dakikayı aşan) tüm cerrahilerde genel anestezi altında çalışmayı tercih ederler. Bu bağlamda, rinoplasti’de cerrahi teknik “opsiyonel”, genel anestezi “standart” olmalıdır.

Rinoplasti ameliyatları, tam teşekküllü acil müdahale yeterliliği olan Tıp merkezlerinde veya hastanelerde yapılabilir. Muayenehane veya ofis ortamlarında rinoplasti hem yapılamaz hem de yapılmamalıdır, çünkü bu tür ortamlarda acil durumlara müdahale imkanları kısıtlıdır.

Ne Öğrendik?

Kemik şekillendirme içeren tüm rinoplasti ameliyatlarının genel anestezi altında yapılması gerektiğini öğrendik. Bunun temel nedenlerinin anestezistin ve cerrahın rahat, güvenli ve kontrollü çalışabilmesi ile hastanın emniyet ve konforunun kesin olarak sağlanması olduğunu anladık. Ameliyat sırasında ortaya çıkabilecek kanama gibi acil durumlara hızlı müdahale için genel anestezinin hayati önem taşıdığını öğrendik. Lokal anestezi veya sedasyon altında yapılan rinoplastinin, hastanın ağrı hissetmese bile dokunma ve basıncı algılaması, istemsiz hareketler yapma riski ve psikolojik rahatsızlıklar yaratma potansiyeli nedeniyle önerilmediğini kavradık. Son olarak, rinoplasti için genel anestezinin standart bir gereklilik olduğunu ve ameliyatların tam teşekküllü hastaneler veya tıp merkezlerinde yapılması gerektiğini öğrendik.