loading
Rinoplasti Sonrasında Burnum Ünlülerin Burnuna Benzeyecek mi ?

22-Rinoplasti Sonrasında Burnum Ünlülerin Burnuna Benzeyecek mi ?

Burun estetiği (rinoplasti) düşünen birçok hastanın aklında, beğendiği bir ünlünün veya arkadaşının burnunun fotoğrafıyla gelme fikri yer alır. Ellerinde bu fotoğraflarla cerrahın karşısına geçip “İşte bundan istiyorum” demeleri sık rastlanan bir durumdur. Ancak bu noktada, akılda tutulması gereken temel bir gerçek vardır son söyleyeceğimi baştan yazayım:: burnunuzun, o fotoğraftaki kişinin burnuna birebir benzemesi mümkün değildir.

Neden Ünlülerin Burnuna Sahip Olamazsınız?

Bu beklentinin gerçek dışı olmasının temel nedeni, insan yüzünün karmaşık ve kişiye özel yapısıdır. Yüz imajını oluşturan onlarca farklı estetik ünite (yanaklar, elmacık kemikleri, çene kemikleri, cilt kalitesi, dudaklar ve alın gibi) bir bütün olarak algılanır. Bir kişinin burnunun, bir başkasının yüzünde aynı şekilde durabilmesi için, o yüz imajını oluşturan diğer tüm estetik ünitelerin de birebir aynı olması gerekir ki bu durum biyolojik olarak imkânsızdır.

Bu nedenle, eğer amacınız tam anlamıyla bir kopyalama ise, aslında yanlış adrestesiniz. Bu tür bir “birebir kopyalama” hedefi, günümüzdeki teknodijital gelişmelerin (Artırılmış ve Sanal Gerçeklik gibi) üzerinde çalıştığı “Ayna Dünya” (Mirror World) gibi fütüristik projelerin alanına girer. Bu teknolojiler, dijital oyun dünyasından holografik sohbetlere kadar geniş bir yelpazede kopyalama ve sanal gerçeklik deneyimleri sunmayı hedeflerken, gerçek dünyada biyolojik olarak bu tür bir kopyalama mümkün değildir. Kliniğiniz de bir “3D Kopya-Baskı Merkezi” değildir.

Burun ve Yüz Harmonisi: Kişisel Uyumun Önemi

Burun, yüzün orta bölgesinde yerleşen ve sahibine biriciklik, eşsizlik kazandıran duyusal, işlevsel ve estetik bir organdır. Yanaklar, elmacık ve çene kemikleri, cilt kalitesi, dudak ve alın ile olan ilişkisi, burnunuzun yüzünüzde dışarıdan nasıl algılandığını belirleyen önemli değişkenlerdir. Bu nedenlerle, burnunuzun kendi içinde ayrı bir uyumu olduğu gibi, yüzünüzün diğer onlarca parametresi tarafından belirlenen bütünsel bir uyumu (tasarımı) da bulunmaktadır.

Benzemek istenen fotoğraftaki kişinin sizden farklı onlarca yüz parametresine (değişken parçalarına) dokunmadan sadece burun üzerinde yapılacak olan değişimler, hem size, hem imajınıza hem de ifadenizi belirleyen çehrenize uygun olmayacaktır. Hatta bu durum, basmakalıp ve suni bir burun etkisi yaratabilir.

Bu duruma, kişi kendi “yeni” burnu veya “yeni” yüz ifadesi arasına girdiği için oluşan ifade boşluğu ve yeni burnuyla kendinden uzak kalmaya maruz bırakılması anlamında “Boş (veya Uzak) Yüz Sendromu” adını veriyorum. Rinoplasti sonrası gözlemlediğim bu travmatik gerçeklik, kişinin kendinden uzaklaşarak değersiz hissetmesine neden olabilir.

Taklit ve Sıradanlaşma: Sanat ve Estetik Bakış Açısı

Bu sanat ve estetik bakış açısını rinoplasti özelinde analiz ettiğimizde, toplumda birbirine benzeyen, yüze uyumsuz, özensiz yapılmış burunların sayısı arttıkça, bu “yapılmış” burun sahipleri, yeni burunlarıyla beğeni kazanmak bir yana, tam tersine “burnu yapılmışlar” arasında sıradan biri olarak değer kaybedeceklerdir. Andy Warhol, bu avangart popüler çelişkiye travmatik gerçeklik adını verir. Taklit ve benzerlik vurgusu çok arttığında, o esere, nesneye veya kişiye duyulan takdir, beğeni ve ilgi azalır. Andy Warhol’un arka planı çok renkli, tekrarlanan aynı çerçevede sergilenen dörtlü, sekizli Marilyn Monroe çalışmalarını veya popüler sanatçıların yüzlerini eskitmemek için ara sıra basından gönüllü olarak uzak kalmalarını hatırlayın.

Kavramsal planda aslolan, kişinin biyopsikososyal yapısı ve karakteristik biyoestetik değerini oluşturan eşsiz imajını, yaşadığı topluma gösterebilme cesaretidir. Plastik cerrahi uygulamaları, bu güçlü talebe yardımcı olabildiği oranda kişiye estetik bir değer katar. Estetik cerrahi uygulamalarında bu derinliği veya arka plan bilgisini göz ardı eden, her el attığı eşsiz burnu aynılaştırarak sıradanlaştıran, skor peşinde koşan imaj vandalı bir grup her zaman var olacak ve hatta popüler olacaktır.

Rinoplastide Doğallık ve Minimalizm: “Less is More” Prensibi

Rinoplasti ile hastaya kazandırılmaya çalışılan estetik değerin görünür ilkeleri her zaman doğallık, sadelik (minimalizm) ve dikkat çeken bir uyumdur. Plastik cerrahi uygulamalarında “less is more” (az daha çoktur) sloganı işler.

Bu nedenle, fantastik beklentilerin realize edilerek hevesle köpüğünden arındırılması plastik cerrah için bir görev ve özen borcudur. Bu bağlamda, sadece 3D simülasyon programları ile elde edilen sonuçların “ameliyat kararı” için yeterli bulunması, hem hasta hem de cerrah açısından oldukça riskli bir seçenektir. Bu simülasyonlar, genel bir fikir verse de, gerçek doku iyileşmesi ve yüzle bütünleşme dinamiklerini tam olarak yansıtmaz. (Bkz: David Gelernter’in dijital gerçeklik üzerine görüşleri).

Rinoplasti, bir kopyalama veya taklit etme sanatı değil, var olanı en iyi şekilde iyileştirme ve yüzünüze özgü bir denge ve güzellik katma sanatıdır. Cerrahınızla yapacağınız açık ve gerçekçi bir diyalog, sizi en iyi sonuca taşıyacaktır.

Ne Öğrendik?

Rinoplasti sonrası burnun ünlülerin burnuna birebir benzemesinin mümkün olmadığını öğrendik, çünkü yüzün diğer estetik ünitelerinin de aynı olması gerekir. Bu tür bir kopyalama beklentisinin gerçek dışı olduğunu ve “Boş Yüz Sendromu” gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabileceğini anladık. Rinoplastinin amacının kopyalama değil, yüzünüzle uyumlu, doğal, sade ve eşsiz bir estetik değer yaratmak olduğunu kavradık. “Less is more” prensibinin plastik cerrahide önemli olduğunu ve 3D simülasyonların tek başına ameliyat kararı için yeterli olmadığını öğrendik. Önemli olanın, kişinin kendi biyopsikososyal yapısına ve biyoestetik değerine uygun, doğal bir görünüm elde etmek olduğunu anladık.

Kaynakça

Luong KP, Slijper HP, Stubenitsky B, Hummelink S, Ulrich DJO. Changes in patient-reported satisfaction and quality-of-life 6 months after rhinoplasty. J Plast Reconstr Aesthet Surg. 2024 Apr;91:325-334. PMID: 38442513

Spiekermann C, Beule AG, Rudack C, Stenner M, Savvas E. Influence of the Subjective Body Image on the Outcome of Functional Rhinoplasty. Aesthetic Plast Surg. 2019 Feb;43(1):196-201. PMID: 30264272.

de Brito MJA, Nahas FX, Cordás TA, Tavares H, Ferreira LM. Body Dysmorphic Disorder in Patients Seeking Abdominoplasty, Rhinoplasty, and Rhytidectomy. Plast Reconstr Surg. 2016 Feb;137(2):462-471. PMID: 26818280.